17 Mayıs 2010 Pazartesi

Efkarlıyım...


Gece saate baktım 4 e geliyordu ; ben de ne uyku ne tat ne tuz... Öyle lanet bir ruh hali... Dilimde damağımda öyle bir tatsızlık , susuyorum su içiyorum , suyun tadı bile acı , içim öyle acı ki çünkü....
Sabahı sabah ettim dedim ya , bir yanım İstanbul'a bir daha ayak basmak istemiyor , hava alanından eve dönerken stadın oradan geçmeye dayanamayacak gibiyim yeminle yakarım  baştan başa Neron gibi o stadı. Bir yandan da Cannes dar geliyor bana rezil olmuş tatilim, bir kaç gün huzur bulmaya geldiğim yerler zehir olmuş...
Başka hiçbirşeyden konuşasın yok , bu konudan konuşmaya mecalim yok artık....
Böyle bir dilemmalar zinciri yaşıyorum ...
Kim ulan bunun sorumlusu ,Aziz mi ? Daum mu ?futbolcular mı ? Kim ya kim ??? Bence Aziz kardeşim !!!!!
Artık yeter , ya hakikaten insanı Fenerbahçelilikten soğutur bu adam , dilimin ucuna gelenler daha ağır da hadi tutuyorum kendimi, babam yaşında be...
Bunun böyle gitmediği çok bariz , gitsin bu adam , kardeşlerini kuzenini , kankalarını da alsın gitsin Daum denen keşi de götürmeyi unutmasın... Neyse parası verilsin adam gibi takım kurulsun , şöyle karizması olan , imajı sağlam bir yönetim gelsin, artık Şükrü Saraçoğlu bana hayal olmasın.
Son sözüm stadda gerçek dışı anons yapan, o anası Karaköy Zürafa sokakta iş tutan , o *öt herif ;  senin adresini bana versinler , seni en ağır işkencelere maruz bırakmazsam ne olayım . O Hostel filmindeki işkenceler gıdıklama kalır senin için düşündüklerimin yanında. Ailem , biri sürü arkadaşım staddaydı ... Bir çoğu ile konuştum , mesajlaştım . Senin o **neliğin yüzünden daha beter kanser oldu herkes.
En çok da üzüldüğüm  dün akşam o stadı dolduranların nasıl evlerine gidebildikleriydi...Bir arkadaşım yazmış kendi blogunda az  önce okudum ''evimin yolunu bulamıyorum'' diye ... Allah sizi davul etsin , insanları böyle üzdünüz ..... Gidin , gidin de bizi Fener'in aşkıyla yanlız bırakın. Aşk zaten acı çekmek değil mi sanki ?

Hiç yorum yok: